KuzeyinİncisiSinop.com
Ana Sayfa
SinopTarihi
Sinop Kültür Tarihi
Yöresel Yemakler
Oyun Havaları
İletişim
Atina
Korint

Aegina'ya giderken korsanlar tarafından kaçırılıp Xeniades isminde bir adama satılarak Korint’e geldiği rivayeti yaygın olan Diyojen, Xeniades'in iki oğluna öğretmenlik
yapmıştır. Hayatının kalanını yaşadığı Korint'te sokak yaşamını sürdürmediği, erdemli bir bilgine dönüştüğü de rivayet edilmektedir.
[ kaynak : Vikipedi ]
Diyojen, sürgün edilen babasıyla Yunanistan'a gitmiştir. Kısa bir süre sonra onu terk eden “Manes” adındaki köle ile geldiği Atina'da dönemin medeniyetine karşı çıkmış bir
köpek gibi yaşamaya karar vermiş, böylece "kynikos" (köpeksi) adını almıştır. Dinde, davranışta, giyimde, barınmada, yiyecek ve terbiyede bütün geleneği reddetmiştir.
Atina'da tanıştığı Sinizm öğretisinin kurucusu Antisthenes kendi felsefe ve öğretisini Diyojen'e öğretmiştir. Sokrates’ten ders alan Antisthenes, Sokrates’in ölümünden
sonra kendi okulunun başına geçip gerçek erdemin kişinin kendine egemen olmasına, tutkularından ve öbür insanlara bağımlılıktan kurtulmasına dayanan kinik
felsefesinin kurucularından olmuştur. Diyojen, Antisthenes’in doğaya uygun yaşam çağrısına uymuştur. Hayatını son derece fakir olarak geçiren Diyojen'in içinde
yaşadığı bir fıçısı ve bir çanağı vardır. Rivayetlere göre bir gün bir çeşme başında avucu ile su içen bir çocuğu gördüğünde “Bu çocuk bana fazladan eşyam olduğunu
öğretti” diyerek elindeki çanağı da atmıştır.
İstifçilik sendromu

Zaman içerisinde Diyojen, onun yaşam biçimine benzer yaşayan insanlar için bir yakıştırma olmuştur. Bu benzetme psikiyatride de kullanılmaya başlanmış ve kendilerine
bakmayan insanlar Diyojen’e benzetilerek, hastalıklarına "Diyojen sendromu" adı verilmiştir. Bu hastalar normalde sosyokültürel seviyesi yüksek insanlar olup, bu tip bir
davranış bozukluğuna çok yavaş geçmektedirler. İlk olarak etraflarında olup bitenlerle temaslarını kesen bu hastalar genellikle yalnız yaşarlar ya da etraflarındaki
yakınlarının farkında değildirler. Anti-sosyalleşip çoğunlukla kir pas içinde, dağınık bir ortamda yaşamaya başlayarak çöp toplamaya (syllogomania) da başlayabilmektedirler.
Büyük İskender ve Diyojen

Aristoteles’in öğrencisi olan Büyük İskender felsefeye meraklı, filozoflara değer veren bir hükümdardır. Korint’e gelen Büyük İskender, Diyojen’i ziyaret etmiş ve bir dileği
olup olmadığını sormuştur. O ise bu soruya “Gölge etme başka ihsan istemem.” yanıtını vermiştir.Verdiği cevabın asıl hali işaret parmağıyla güneşi göstererek,
"Benden bana veremeyeceğin şeyi esirgeme" şeklindedir. Daha sonraları İskender bu olay üzerine "Ünlü imparator Büyük İskender olmasaydım 'Diyojen' olmak isterdim"
demiştir.
Felsefesi

Diyojen yoksulluk içinde yaşadığı, halka açık yerlerde yatıp kalktığı ve yiyeceğini dilenerek topladığı halde, herkesin aynı şekilde yaşaması gerektiğini savunmamıştır.
Kişinin en kısıtlı yaşam koşullarında bile, mutlu ve bağımsız olabileceğini göstermeyi amaçlamıştır. İnsanın kendi kendine yeterli olabilmesi gerektiğini savunmuştur.
Uygarlaşmanın getirdiği kurallara ve araçlara bağlı olan bir yaşamı reddetmiş, yaşamın doğal ve sade olması gerektiğine inanmıştır.

Kendi açısından sade ve doğal, toplumsal değerler açısından ise sefil denebilecek bir yaşam sürer. Ona göre, sade bir yaşam tarzı, sadelikten başka, örgütlenmiş, dolayısıyla
uzlaşımsal toplumların görenek ve yasalarını da önemsememek anlamına gelir. Diyojen, doğaya aykırı bir kurum olan ailenin yerini, kadınların ve erkeklerin tek bir eşe bağlı
olmadığı, çocukların ise bütün toplumun sorumluluğunda bulunduğu doğal bir durumun alması gerektiğini savunmuştur.

Yaşamı

MÖ 412 (veya MÖ 404) yılında dönemin Yunan kolonisi olan Karadeniz'in Sinope (Sinop) ilinde doğmuştur.Yaşamının Sinop'ta geçen ilk yılları hakkında babası
Hicesias’in kuyumcu ve sarraf olduğu bilgisi haricinde fazla kaynak yoktur. Babası ve Diyojen'in kalpazanlık ve para tahribatı suçuyla Atina'ya sürgün edildiği
bilinmektedir. Arkeolojik kazılarla 4. yüzyıla ait Hicesias imzası taşıyan dövülmüş demirden keski madeni paralar
çıkarılmış olsa da siyasi veya mali nedenlerle tahrip edilmiş olması olası olan bu paraların tahribat nedenini
açıklayan bulgu ve kaynak yoktur.
Ölümü

Kuduz bir köpeğin ısırığıyla, çiğ ahtapot yeme alışkanlığına bağlı olarak ya da nefesini tutarak intihar ettiği[10] gibi pek çok ölüm sebebi rivayet edilmekle birlikte, bugün
ölüm nedeni hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır.Eflatun'un Çılgın Sokrat dediği, çok güzel konuşan, üstün zekası ile herkesi etkileyebilen bu ünlü Kinik filozof
bütün gariplik, anormal hal ve tavırlarına rağmen saygı görmüş, ölümünden sonra anısına Korintoslular bir köpeğin yaslandığı mermer bir sütun dikmiştir.
Türkiye'de de Diyojen'in anısını yaşatmak için 2006 yılında Sinop'un girişine heykeli dikilmiştir. Elinde fener ve yanında köpeğiyle birlikte tasvir edilen yaklaşık altı
metrelik mermer Diyojen heykeli, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü öğretim görevlisi Turan Baş önderliğinde 25 kişilik ekip tarafından altı ayda
hazırlanmıştır.

Diyojen (Diogenes) (Modern Yunanca: Διογένης ὁ Σινωπεύς), MÖ 412 (ya da MÖ 404) - MÖ 323 yılları arasında yaşamış Kinik felsefesinin öncüsü ünlü filozoftur.
Sinop'ta doğmuş Korint'de ölmüştür. Sinoplu Diyojen ve Kinik Diyojen olarak da bilinmektedir.
Diyojen, medeniyeti reddetmiş ve medeniyet içerisinde medeniyetten uzak bir şekilde yaşamaya çalışmış bir antik çağ filozofudur.
Sıklıkla 10.- 11. yüzyılda aynı bölgelerde yaşamış Bizans subayı, dönemin prensesi Evdoksia ile evlenerek imparator olan 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi'nde Alparslan'a yenilen
Romen Diyojen (IV. Romanos Diogenes) ile karıştırılmaktadır.